Söylediklerimin yarısı beş para etmez;
ama ola ki diğer yarısı sana ulaşabilir diye konuşuyorum...
Khalil Gibran

Perşembe, Şubat 28, 2013

Çarşamba, Şubat 27, 2013

Nabıcaz be Kamil?





Balık Ağzı

Şiir severim ancak bazı şiir okuyanları duyunca utanıp dinleyemiyorum. Hani şu popüler olan şiir okuyucuları... Ama bazı sesler hiç kulağımdan gitmez. Nazım Hikmet'in "Karşı yaka memleket, sesleniyorum varna'dan, işitiyor musun? memet! memet!" ve Ahmet Arif'in Otüzüç Kurşun'u "Vurulmuşum. Düşüm, gecelerden kara. Bir hayra yoranım çıkmaz" Ruhi Su da Balık Ağzı'nı öyle güzel yorumlamış ki, Ahmet Kaya gibi o da "Nedense gitmiyordu kulağımdan. Bir türlü o 'ağ var' sesleri" Dinletmesini bilirsen, şiir güzeldir.


Bu bir kılıçbalığının öyküsü  
Yazılmasa da olurdu  
Ama bizi yeni sulara götürecek akıntı durdu  
Uskumrunun arkasından gidiyorduk  
Sürünün içinde ben de vardım
  
Sırtımda bir zıpkın yarası  
Mutlu olmasına mutluydum  
Nedense gitmiyordu kulağımdan  
Bir türlü o "ağ var" sesleri
  
Denizkızı girmiş düşünceme  
Ben iflah olmam  
Dalyanları birbirine katmak orkinosların harcı  
Dolanınca ağa çok geçmeden küserim  
Bir çocuk bile çeker sandala beni  
Bu kadar ağır olmasam  
Beni böyle koşturan yaşama sevinci  
Kanal boyunca bir o yana bir bu yana 
Siz  yok musunuz  siz derya kuzuları  
Kestim kılıcımla karanlığını dibin
Yakamoz içinde bıraktım suları  
Ah ayaz gecelerde olur ne olursa  
Sırtımda bir zıpkın yarası 
Alın beni mor kuşaklı bir takaya götürün  
İri gözlerimde keder  
Kılıcımda hüzün  
Satın beni  satın beni  
Rakı için 

Halim Şefik Güzelson

Salı, Şubat 26, 2013

Summer begs

sing to me now



Somewhere someone's sleeping
Somewhere someone's weeping
Somewhere someone's listening
To the sound of a record spinning

Cumartesi, Şubat 23, 2013

Denizden daha güzel ne ola?

Belki bu anektodu daha evvel yazmışımdır, olsun.. '99da Bakırköy Spor Kulübü'nün spor salonuna gidiyordum, orada ismini unuttuğum, yaşı bizden epey büyük bir kadın vardı. Salon çıkışlarında kafenin bahçesinde oturup çay, soda vs. içerdik. Ki ben hep soda içiyordum, spor sonrası nefis olur. Neyse, o ismini hatırlayamadığım abla bahçedeki hemen hemen her oturmalarımızda "En sevdiğim şey rüzgar" derdi. Gülerdik, şimdi dahi bi gülümseme ihtiyacı hissettiriyor. Benim de en sevdiğim şey 'deniz' ve denizi seven.. Geçen yıl gidemedim, o yüzden bu sene erken özlemeye başladım. Çook...



Salı, Şubat 19, 2013

Lüzumundan fazla beyaz

Düşünüyorum da, çikolata pek sevmem bu yüzden mi kendimi pek kız çocuğu gibi hissetmedim? Çikolata yahut meşhur yutella krizleri hiç geçirmedim, geçireni de anlamadım. Yenirse bitter yenir. Zaten az biraz fazla kaçırdığım vakit miğdem bulanır. Neden? Kızlarla, oğlanlar hakkında, diğer kızlar ya da alışveriş dedikodusu yapamıyorum. Galiba önemli bir şeymiş gibi gelmiyor. Yüzeyselim ben. Salt denizde derinlere dalmayı seviyorum.


Kotum yıkandı demin!

http://www.beslenirkibu.com

Pazartesi, Şubat 18, 2013

Yolu biliyorsun...

.. let me kiss you



there’s a place in the sun, for anyone who has the will to chase one
and i think i've found mine, yes, i do believe i have found mine, so

close your eyes, and think of someone, you physically admire
and let me kiss you, let me kiss you

i've zig-zagged all over america, and i cannot find a safety haven 
say, would you let me cry, on your shoulder
i've heard that you’ll will try anything twice

close your eyes, and think of someone, you physically admire, 
and let me kiss you, let me kiss you 

but then you open your eyes, and you see someone, that you physically despise 
but my heart is open
my heart is open to you


Cuma, Şubat 15, 2013

Kovadayım...


haklıyım, balık gibi 
tutulmuş daha yeni
denizinden uzaklaşmış
kovadayım. kovadayım...




En çok kimi sevdin?

Sevdiklerim var fakat en çok kimi sevdiğimi bilmiyorum, tartamıyorum... Ancak, bir abla veya kız kardeşim olmadığı için olanları çok kıskanıyorum. İyi anlaştığım çok da sevdiğim bir ağabeyim var. Tabi aynı şey değil. Paylaştıkları, dertleşebildikleri, güldükleri, en büyük sırlarının yoladaşı, verebileceğin yanlış bir karara itiraz edebilmeleri, tıkandığın yerlerde sana "kaldır kıçını! kendine gel" diyebilmeleri.. öyle işte. belki yanımda bir ablam olsa böyle olmazdı dediğim yaşanmışlarım var. Ablam gibi, kız kardeşim gibi olan kuzenlerim de var. Evet yine de, ablası veya kız kardeşi olanları çok kıskanıyorum. Ahh Elif!


HT Hayat / Elif Key / En çok kimi sevdin?


13 Şubat 2013 Çarşamba, 09:16:43

15 yaşındayım. Silivri’de yazlıktayız. Allahın belası sakallı bebek efsanesinin çıktığı zamanlar.

Yok bebek doğar doğmaz konuşmaya başlamış, yok birkaç güne kıyamet kopacakmış. Büyükler ‘İnanmayın’ dese de sitenin çocukları toplanıp sakallı bebeği gördüğümüzde ona neler yapacağımızı ve dünyayı nasıl kurtaracağımıza dair planlar yapıyoruz. Sakallı bebeği karşılama komitesi önce bir derdini öğrenecek, mantıksız gelirse ağzını burnunu kıracağız.

İçimizden Pıtırcık’taki Çarpım kılıklı bir tanesi sitenin bekçisine haber vermemiz gerektiğini söylüyor. Kardeşim gülüyor. ‘O garip pabuç korkar sakallı bebekten’ diyor.

Pazartesi, Şubat 11, 2013

Fil ızdırabı

Çok uzun zamandır tek başıma ve gözümden yaşlar akarak gülmemiştim. ihtiyaç varmış demek.

İzlemeye aşşağıdan başlayın.

Kamera Arkası;


Orijinal;


Orijinal'nin orijinali;

Cuma, Şubat 08, 2013

Daha ne?

wrongistan


When I was a kid, the things I did we’re hidden unto the grid,
Young and naive I never believed that love could be so well hid
With regret i’m willing to bet they say the older you get
It gets harder to forgive and harder to forget
It get’s under you’re shirt like a dagger at work
The first cut is the deepest but the rest still flippin’ hurt
You build you’re heart of plastic, you’re cynical and sarcastic
And end up in the corner on you’re own.

Cause I love to feel loved but I can’t stand the rejection, I hide behind my jokes as a form of protection, I thought I was close but under further inspection, It seems i’ve been running in the wrong direction oh no.

So what’s the point in getting you’re hopes up
If all you’re getting is choked up
When you’re coked up and can’t remember the reason why I broke up
You call her in the morning when you’re coming down and falling like an old man on the side of the road
Cause when you’re apart you don’t wanna mingle
But when you’re together you wanna be single
Ever the chase to taste to the kiss of bliss that made you’re heart tingle
How much greener the grass is with you’re rose tinted glasses
And the butterflies flutter by and they leave us on our asses.

Cause I love to feel loved but I can’t stand the rejection, I hide behind my jokes as a form of protection, I thought I was close but under further inspection, It seems i’ve been running in the wrong direction oh no.

Theres fish in the sea for me to make a selection
I’d jump in if it wasn’t for my ear infection
Cause all I wanna do is make a connection
And it seems i’ve been running in the wrong direction

What is love baby don’t hurt me, don’t hurt me, no more
What is love baby don’t hurt me, don’t hurt me, no more
Oh what is love baby don’t hurt me, don’t hurt me, no more

Perşembe, Şubat 07, 2013

Sonrası, iyilik güzellik...


Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı

Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullar
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
Ki Karakoy köprüsüne yağmur yağarken
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik

Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
Sonrası iyilik güzellik.

Cemal Süreya

Salı, Şubat 05, 2013

So fuck you

" ... beni anlamaya çalışanlar oldu, .."
Bir Nazan Öncel kelamı ile başlayıp, dolu dolu küfür etme isteği... Ne için olduğu hiç önemli değil.
Eskiden yanaklarım kızarırdı.