Söylediklerimin yarısı beş para etmez;
ama ola ki diğer yarısı sana ulaşabilir diye konuşuyorum...
Khalil Gibran

Perşembe, Mart 31, 2011

Kurtuluş

27 Mart 2011'deki Sabah/Pazar ekinde Burcu Aldinç'in İstanbul'un bana göre en güzel semtlerinden biri olan Kurtuluş'un iki sayfalık yazısını okudum.. Her ne kadar hüviyetimizde Firuzağa yazsa da Kurtuluş benim hayatımın en önemli yerine sahip. Babam Firuzağa da, Annem ise Kurtuluş'ta doğmuş büyümüş. Kader onları Kurtuluş caddesinde bulmuş orada tanışmışlar, evlenince ilk olarak Cihangir'de otursalarda sonrasında Pervaz sokak evleri olmuş. Çocukluğumun geçtiği,ilk aşkı bulduğum bu semtin içimdeki sevgisinden mi nedir yazı bana çok yavan geldi... Oysa Kurtuluş'un bana anımsattıkları çok başka.. Pelit'in iki kardeş ve dedemin arkadaşları olan Cemil ve Yusuf amcaların eseri olduğu, ancak şuan damadının işlettiği.. Yılbaşında tam gece yarısı camdan cam(bardak/şişe vb) atılması ve teneke çalınması.. Tarkan isimli saf bi abi ve çok yaşlı olan Corci amcanın mahallenin gençleri tarafından ti'ye alınması... Bizim ev sahibi Agop amca'nın sokakta top oynayan çocuklara seri şekilde baston sallaması... Akşamları son duraktaki çay bahçesinde çekirdek çitleyip televizyon izlemek, çocukların orada bulunan kayıklı salıncaklarda sallanması... Feriköy pazarında yeşilcam'ın bir çok ünlüsüyle karşılaşmak.. Neredeye her düğünün Yasemin Düğün salonunda yapılması ve buranın bazı Yeşilçam filmlerinin mekanı olması... Düğün salonunun altındaki restoran ve vitrinindeki kuzu!.. Dolapdere'den Beyoğluna kaçmalar.. Apik, Apik'in biraz ilerisindeki Fırın oradaki nefis galetalar.. Günaydın Garajı, Ünver Kuruyemiş, Merve Pastanesi.. Yoğurtcu.. Nazar Pastanesi.. Kadın Bakkal.. Selahattin Bakkal.. Laz bakkal.. Halk Eczanesi.. gaza gelip gelişi güzel yazdım ama dahası var tabi... malesef Kurtuluş'ta değilim artık, tabi o da eski Kurtuluş değil..

Tatavla'dan Kurtuluş'a

Hiç yorum yok: