Söylediklerimin yarısı beş para etmez;
ama ola ki diğer yarısı sana ulaşabilir diye konuşuyorum...
Khalil Gibran

Pazar, Nisan 11, 2010

10'lar, bunlar, şunlar

burst ball / broken dreams
Sezon başında büyük umut içindeydim. Zaten futbolcular da gösteriyorlardı, gollü müsabakalar, nispeten daha iyi oyun, rakipler tedirgin-di atılan goller, alınan 3 puanlarla bizlerin içinin yağı eriyordu, ne güzel... Ama tepetaklak oldu her şey ve Ali Sami Yen'de oynanan Fenerbahçe maçı zurnanın zırt dediği yer oldu, tribün de takımın en çok ihtiyacı olduğu maçta bıraktı mücadeleyi, en önemlisi de inancını... Kaba tabirle hep birlikte patladık...





Bugün oynanan Galatasaray - Diyarbakırspor  (4-1) maçında yaşananlar Sarı-Kırmızılı taraftarlara yakışmadı, bazı oyuncular adına utandım gerçekten, üstelik kendi içerisinde bulunduğum taraftardan... yapılan protesto çok saçma oldu. Tamam "Protesto" yapılsın eminim kimse de bir şey demez, en güzelini de biz yaparız.. Ama abicim iş işten geçtikten sonra niçin yapıyorsun bu protestoyu?? Niçin daha evvel ayar vermedin takıma? Ne faydası oldu-olacak? Testi kırılmadan evvel tokadı çakacaktık... "Aşkımız renklere sizlere değil" demek ne kadar da komik! O vakit, rahmetli Metin Oktay'ın kemikleri sızlamaz mı? Hagi, incinmez mi? Basın'ın gazına gelenler için üzülüyorum.


Arda, ahhh Arda, bizim evde seni savunana bir tek ben vardım ve artık seni savunamıyorum. Babam ve abim senin hatalarında sana çok kızmışlardı. Seni savunuyorum diye de bana :) Emre B. ile sürdürdüğün arkadaşlığının seni bozduğunu söylediler hep, kişiliğini, yaşamını ve oyununu etkilediğini düşünüyorlar ben seni savundum o şahısdan hiç haz etmesem bile... Senin renk aşkına inandım, kötü niyetli olmadığını biliyorum.. Ama oynadığın son maçlarda en az 10 maçtır oynamıyorsun, hani kalben halen sevdiğimiz, yukarıda elleri göğsunde olan iki oyuncu gibi olmak istiyorsan, ki zaman zamam senin de verdiğin pozlar böyle. Örneğini abilik yapacak kişiyi iyi seç. Şu bulunduğun durumun bin katı senin de birlikte oynama şansına erdiğin Hakan Şükür'ün başına geldi, protestoları mıknatıs gibi çekerdi hep. Şimdi sen de biraz öyle oldun, bunlara fırsat vermesen keşke... Bak yine sinirle geldim yazayım edeyim diye, yine de Sarı-Kırmızı rengin içerisinde olan topçuya yumuşuyorum hemen, hani anneler çocuklarının burnundan getirseler de yine de severler. Benzer bir şey,ama yanlış:) Ardacım şimdi oynamazsan ne vakit oynayacaksın biri sana bunu söylemiyor mu?


Jo'ya da diyeceklerim vardı.
Bin sürü söyleyeceklerim var.
Ama, yoruldum...

Hiç yorum yok: